Translate

Ex Oriente Lux(lV)

Günümüz insanının büyüsüne kapıldığı ve zehirlendiği iki kelime vardır modern ve özgürlük bu iki kelime insanları gizli bir köle olarak yetiştirmede son derece başarılıdır. Günümüz insanı geçmişten gelen özellikle Fransız ihtilalinden sonra sahip olduğu adalet, eşitlik, hürriyet, özgürlük gibi kavramları günümüzde daha çok benimsemiş ve içselleştirmiştir. Bundan dolayı büyük sermaye ve otorite sahipleri eski düzendeki gibi insanları bir tahakküm altında bırakarak onları yönetemezdi onlara insanların bile isteye razı olacakları mefhumlar aracılığı ile hükmedebilirdi. Ve işte onlar sihirli kelimeleri bulmuşlardı: modernizm ve özgürlük. Öncelikli olarak insana kendisini özgür hissettirmeleri gerekirdi yapacakları seçimleri tamamen kendi iradeleriyle dışardan bir müdahale olmaksızın yaptıklarını düşündürmelilerdi. Ve bunu çok güzel bir şekilde başardılar önce o insana politik hayata dair bir özgürlük verdiklerini duyurdular ve buna demokrasi dediler daha ne istiyorsun yöneteni sen seçiyorsun istediğini seç dediler. Ve insan bu durumu hiç sorgulamadan seve seve kabul etti çünkü ona bir özgürlük bahşedilmişti o artık otorite nezdinde ciddiye alınacaktı en azından böyle ummaktaydı. Fakat işler düşündüğü gibi olmayacaktı seçtikleri insanlar onları elbette doğrudan sömürmeyecekti lakin farklı yolları çoktan bulmuşlardı. Vergilerle sömürecekti kimse kalkıpta ona hesap soramazdı çünkü o seçilmişti ve vergiler tanım gereği bir hizmet amacı güdülerek toplanmaktaydı ve böylece sessiz bir sömürü düzeni doğdu. Halbuki özgürdü öyle zannediyordu o artık geçmişin zincirlerini kırmış ve bunu ona modern dünya hediye etmişti kendisini bu hayale kaptıran insan sahip olduğunu zannettiği özgürlükle birlikte piyasanın ona modernizm altında sunduklarını birer ihtiyaç zannederek tüketmeye başladı. Batıdan ithal bu mefhumlar koca bir medeniyeti böyle zehirliyordu o artık yemesinden, içmesinden, giyiminden, kuşamından modernleşmiş ve özgürleşmişti işte bu düşünceyle dev medeniyeti ve bir ışığı karanlığa hapsediyordu çünkü ona modernlik kendi değerlerini oluşturan ögeleri hiçe saydırdı aşağılık gösterdi çünkü ona dediler ki seni özgürlükten alıkoyan işte bu sahip olduğun kültürel değerler ve o da bunu kabul etti onu koruyup koruyan değerlerini birer pranga olarak görüp attı ve buna özgürlük dedi halbuki o özgürleşmemiş köleleşmişti fakat farkında değildi ve yazıktır ki hala daha farkında değil. O hiçe saydığı değerlerin ardından artık modern bir insan olduğunu kabul ediyordu fakat bu modernlik baştan aşağı bir kölelikti. Ne kendine ait değerleri vardı ne kendine ait düşünceleri hiçbir şey artık ona ait değildi o yalnızca özgürlük rüyasında modernizmin ona sunduklarını kabullenmişti. Seve seve köleliği kabul ediyordu ona insan gözüyle bakanı değil bir araç gözüyle bakan batıyı ve onun kokuşmuş fikirlerini benimsemişti.

Hayat Üzerine

Sahip olduğumuz yaşam, içinde bulunduğumuz hayat kendi içinde sahip olduğu bir çok durumla bir komedyadır. Lakin bunu fark edebilmek öyle aniden olabilecek türden basit bir iş değildir. Önce fazlasıyla bir ciddiyetle bakılır hayata ve olanlara, her durum keskin bir analizle sonuca bağlanılabilir hissi uyandırır insanda. Halbuki fark etmeden akıntıya kürek çeker insanoğlu kendisinin bir zirve noktasında olduğunu sanarak. Hayat gençlik çağında bir afyondur. Geleceğe dair güzel rüyalar gösterir insana. İnsanı dünyanın merkezine alır oturtur sanki herkes bunu biliyormuş gibi gösterir bir de. Hayatı şeytana benzetirim ben insanoğlunu devamlı yüksek değerlerle aldatır çünkü. İşte o yüzden bir o kadar da değersizdir yaşam her ne kadar bütün değerlerin muhatap alanı olsada. Başta dediğim gibi hayat bir komedyadır yalnızca gülünmeli buna. Çünkü eğer gülmeyip değiştirmeye çalışırsak ya da üzülmeye başlarsak kendi benliğimizi zaten içinde bir nokta olduğumuz yaşamdan kendi ellerimizle sileriz hayat bunca güçsüzlük içinde çok güçlüdür eylemsiz bir halde. Hayat zıtlığın ta kendisidir, zıtlıklar oyunu içinde birer oyuncuyuz biz de var olan her şey mutlaka zıttıyla kaimdir hayatta. Oysa ne kadar anlamlı aslında ve bir o kadar da anlamsız ve değersiz aslında. Ne kadar yazarsak o kadar yetmeyecek anlatmaya bunu ve bir yandan yazılmaya bile değmeyecek bir halde hayat. 

Ex Oriente Lux(lV)

Günümüz insanının büyüsüne kapıldığı ve zehirlendiği iki kelime vardır modern ve özgürlük bu iki kelime insanları gizli bir köle olarak yeti...