Translate

Birkaç düşünce üzerine(|||)

 Önceki yazımızda insanın doğasının hayatının tamamen bir hiç ve değersizlik içinde olduğunu reddetmiştik ve eğer bu durum kabul edilirse ve buna göre bir yaşam sürülürse buna herhangi bir eleştiri getirmek bir haksızlık çünkü şahsi fikrimce insanın var olan düşüncelerden yönelebileceği ancak iki seçenek vardır ya tam anlamıyla bir nihilist ya da bir teist. Bu iki düşünce arasında kalan tüm fikirler temelsiz ve sağlam olmayan yapıdalardır ve yalnızca boş birer temenniden ibaretlerdir. İşte bizde hayatın amacını sorgularken bu iki düşünce üzerinden sorguluyoruz ve karşımıza iki seçenek çıkıyor ya amacımızın var olduğunu kabul ederek bunu tanrıya dayandıracağız ya da amaç ile birlikte hiçbir değerin olmadığını kabul ederek her şeyi reddedip bir nihilist olacağız. Hiçlik kavramını daha sonradan detaylı bir şekilde sorgulamak üzere önceki yazımızda bunu kısaca reddetmiştik çünkü insanın canlılar içinde özel bir yeri olduğunu insana ait somut ve soyut iki dünya olduğunu insanın kendine dönük bilinç sahibi olduğunu ve bunların tamamının tek bir elden direkt hiçlik olarak değerlendirilmesinin bir haksızlık olduğunu vurgulamıştık. Elbette bunu haksızlık ya da yanlış veya saçma olarak değerlendirmem bu insanların temelsiz olduklarını ortaya çıkarmaz çünkü biz burada bir şeylerin var olduğunu kabul ederek bir itirazda bulunuyoruz diğer düşüncelere halbuki nihilizm boyutunda herhangi bir şey kabul edilmez o yüzden amaç konusu üzerinde bu düşünceye karşı büyük ve doğrudan bir eleştiri yapılamaz yapılırsa fazlasıyla saçma olur. Bunlardan sonra tekrardan kendi düşüncemize yönelelim. Bizim yola çıktığımız yer insanın yukarıda da ve daha öncede bahsettiğimiz bir takım özelliklere sahip olması ve bunların neden olduğu ve amaç dediğimiz kavramın da ancak bu özelliklerden doğabileceğini fakat ne ile temellendirilebileceğiydi. Hayatta amacın varlığını ancak bir tanrı varsa temellendirip kabul edebiliriz çünkü diğer birçok farklı fikirlere sahip olan insanların bir kısmı da hatta çoğu bir amacın olduğunu söyleyip kabul ediyorlar lakin ellerindeki argümanlar rasyonel bir kesinlikle kabul edilebilecek türde değil o yüzden bunlar yalnızca boş bir temenni halinde kalıyorlar. Eğer tanrı yoksa yaptığım hiçbir eylemin herhangi bir değeri ya da anlamı olamaz bu duruma basitçe vicdanın varlığı üzerinden bir eleştiri getirelemez çünkü insan vicdanı gayet kolay bir şekilde hem dışardan hem içerden manipüle edilebilir niteliktedir o yüzden bu itiraz fazlasıyla havada kalır ayrıca vicdan nesnel değildir o yüzden objektif bir amaç ve de objektif bir değerden bahsedemeyiz. Ya da işin içine doğayı katamayız çünkü doğa dediğimiz kavram herhangi bir insana karşı bilinçli eylemde bulunmaz doğa kesinlikle betimsel de değildir normatifte değildir o yüzden buradan da herhangi bir değer ya da amaç çıkarılamaz. Hayatın amacı genel hatlarıyla belirlenmiş olmalıdır ancak bu sınır içinde insan farklı durumları kendisi yaratabilir. Hayatın amacı neden objektif olmalıdır denilirse eğer şöyle bir açıklama getirebiliriz. Hayat insanın elinde olan ve içinde yaşadığı varlığını sürdürdüğü insan için en üst noktada konumlanan bir kavramdır ve bu noktada olan bir durumu kişilerin insiyatifi dahilinde anlamlandırmak anlamsız ve imkansız olur. Hayatı ancak insanın üstünde olan bu hayatın dışında insanın bütün yönlerinden üstün bir kavramla açıklayabiliriz anca o zaman açıklamamız objektif olur. İlk yazımızda da söylediğimiz gibi amaç sonrya dönüktür hayatın amacı hayatın içerisinde değil ancak sonrasında olabilir ve eğer bir amaç olduğunu iddia ediyorsak bunu hayatın içerisinde var olduğunu savunmak boş bir anlayıştır ve amacın tanımına da terstir. Bu sonraya dönük amacı da işte ancak tanrının varlığı ile temellendirebiliriz eğer tanrı yoksa yapılan hiçbir iyiliğin yapılan hiçbir kötülüğün emek verilen herhangi bir şeyin kesinlikle bir anlamı ya da değeri ve de amacı yoktur yalnızca umularak bir yol izlenir ve hayat dediğimiz mefhum bütün bu temennilerin bütün ummaların üstündedir hayatı kişisel bir temenni olarak görmek öylesine bir yaşam ve vasat bir anlayıştır hayatın bu kadar basit olduğunu savunmak. Kendisini bu kadar değerli görürken insanın varlığının mekanını kişisel bir noktaya indirmek yalnızca bir saçmalıktır. Son olarak değinmek istediğim diğer bir nokta ise teizm ve nihilizm arasındaki düşünceye sahip birçok insan dünyanın kötülüğünen bahsederken yaşadığı bu dünya içinde bir amacı araması saçmadır çünkü değersizlikten ancak değersizlik doğar hayat içinde var olan neyse olacak olan da odur işte bu yüzden amaç hayat dışında değerli bir mefhumda aranabilir ve o da ancak tanrıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ex Oriente Lux(lV)

Günümüz insanının büyüsüne kapıldığı ve zehirlendiği iki kelime vardır modern ve özgürlük bu iki kelime insanları gizli bir köle olarak yeti...